ERKEN DÖNEM MEME KANSERİ HASTALARINDA DESTEKLEYİCİ BAKIM OLARAK HOMEOPATİ UYGULAMASI VE HOMEOPATİNİN GÜNLÜK YAŞAMA ENTEGRASYONU
Clair-Antoine Veyrier 1 2, Guillaume Roucoux 1 2, Laurence Baumann-Coblentz 1, Jacques Massol 3, Jean-Claude Karp 4, Jean-Philippe Wagner 5, Olivier Chassany 1 2, Martin Duracinsky 1 2
Integrative Cancer Therapies Volume 23: 1–12
2024
Yaren Hürdür
2025
DOI: 10.1177/15347354241233302
Amaç : Homeopati, meme kanseri olan kadınlar tarafından en yaygın kullanılan konvansiyonel olmayan destekleyici bakım yöntemlerinden biridir. Bu makale, Fransa'da metastatik olmayan meme kanseri tanısı almış kadınlar tarafından destekleyici bakım amacıyla kullanılan homeopatiye ilişkin rutinleri ve uygulamaları tanımlamayı amaçlamaktadır.
Yöntemler : Bu nitel araştırma, Temellendirilmiş Kuram (Grounded Theory) yöntemini kullanmıştır. Çalışmaya, erken evre meme kanseri tanısı almış kadınlar ve sağlık profesyonelleri (genel pratisyen homeopatlar ve onkologlar) katılmıştır. Katılımcıların dahil edilmesi, belirli kriterlere ve teorik örnekleme yaklaşımının amacına bağlı olarak, veri doygunluğuna ulaşana kadar gerçekleştirilmiştir. Veriler, gelişen konu rehberleri doğrultusunda yürütülen bireysel yarı yapılandırılmış görüşmeler ve odak grup çalışmaları aracılığıyla toplanmıştır. Transkribe edilen görüşmeler, derinlemesine tematik analizden geçirilmiştir. Dahil etme süreci, görüşmeler, transkripsiyon ve kodlama aşamaları yinelemeli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Veriler, COREQ yönergelerine uygun olarak raporlanmıştır.
Bulgular: Homeopatinin terapötik işlevi, farklı aktörlere dağıtılmış ve hastanın yoğun şekilde dahil olduğu ritüelleşmiş maddi etkinlikler yoluyla şekillenmiştir. Çoğu durumda, hastalar ilaç seçim sürecini, danışmalar sırasında Genel Pratisyen Homeopatlara (GPH) devretmiştir. Homeopatinin bireyselleştirilmesi, yani hastaya özel uyarlanması, diğer erişim yöntemlerinden (öz ilaç kullanımı ve onkologlar tarafından yönlendirme) farklılık göstermiştir. Öz ilaç kullanımı, genellikle belirli bir zaman dilimi içinde bilinen ürünlerle sınırlı kalmıştır. Ancak, güvenilir homeopatik protokollere dayalı olarak desteklenen bir öz ilaç kullanımı da belirlenmiştir. Homeopatik reçetelere uyum, hastalar açısından yüksek düzeyde bir bağlılık gerektirmekte ve homeopati uygulamalarına özgü belirli kurallara göre şekillenmektedir. Bu bilgi, homeopatiyi daha önce kullanmış olan hastalar tarafından önceden edinilmişken, daha önce kullanmamış hastalar için meme kanseri tedavi süreci boyunca öğrenilmiştir. Homeopati kullanımı, gün içinde farklı zamanlarda çeşitli ürünlerin alınmasını gerektiren küçük günlük eylemlerden oluşmuştur. Yeni kullanıcılar, homeopatiyi günlük yaşamlarına entegre etmeyi kolaylaştırmak için çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Hastaların bu kurallara yönelik tutumu farklılık göstermiştir; bazı hastalar etkilerini en üst düzeye çıkarmak için kurallara sıkı bir şekilde uyarken, diğerleri bu kuralları basitleştirerek homeopatik ritüelleri tedavinin faydaları arasında görmüştür.
Sonuç: Meme kanserinde destekleyici bakım olarak homeopati, farklı paydaşlara dağıtılmış ve ritüelleşmiş etkinlikler etrafında şekillenmiştir. Homeopati, Genel Pratisyen Homeopatların (GPH) reçeteleme sürecinde rol oynadığı, destekleyici bir uygulamadır. Homeopatiye dair sağlık okuryazarlığı, bu yöntemin günlük yaşama entegrasyonunu kolaylaştırmada ve olası faydalarını belirlemede önemli bir rol oynamıştır. Hastaların homeopatik tedavi sürecine yüksek düzeyde katılımı, tedaviyi yeniden sahiplenmenin ve hastaların güçlenmesinin bir yöntemidir.